31 Ağustos 2012 Cuma

Yeni Metin Belgesi


 Bütünlemelerin vermiş olduğu hararetle evde hop oturuyor, hop kalkıyor bir haldeyim. Canım ders çalışmak dışında her şeyi yapmak istiyor.Zaman geçiyor ve gün sonu geliyor hiç bir şey yapmadığım farkına varıyorum tam üzülecekken, üzülmenin uğraştırıcı bir iş olduğu aklıma geliyor hemen "kendine gel olum" diyorum. Ama ister istemez bir şeyler yapıyorum. Şimdi bu çocuk ne yapıyor sorumuza cevap arıcaz. (Arayacağız çok köşe yazısı vari olabilir ondan bunu tercih ettim). Aşağıda yazan maddelere numara vericem ama kesinlikle sıralama yok hepsi aynı benim için.
    
     1- Hop oturuyor, hop kalkıyorum: Bu sıkıcı bir şey gibi dursada çok iyi zaman öldürüyor zamanın nasıl geçtiğinin farkına varmıyorsunuz. Sonra vücudunuzun her zaman istediği spor haline geliyor.

     2- Akıllı telefonunu elden düşürmeme: Kafamı yazdığa koydukça ya da tuvalette dirseğimi dizime elimi çenemin altına koyunca hep aklıma gelen ilk soru "Akıllı telefon icat edilmeden önce biz insan evlatları ne yapıyordu ?!" Bir süre sonra bu sorunun cevabının olmadığına inandırıyorum kendimi hatta. Akıllı
telefonların Adem ile Havva'dan itibaren hep hayatımızda yer aldığına bile inanıyorum. Örnek veriyorum ağaç gibi bulut gibi.

14 Ağustos 2012 Salı

Londra 2012



 Her geçen 4 yılın yazlarının 2 sini sevmişimdir, 2 sini hor görmüşümdür. Yine bir yaz ve ben yine bilgisayar başında oturuyorum sırf sizin için. Her neyse sevdiğim 2 yaza gelecek olursak. Birinde Dünya Kupası olur, diğerinde Olimpiyatlar olur. Bu yazımda evrensel bir konu olan kadınını erkeğini, gençlisini yaşlısını, evlisini bekarını ilgilendiren Olimpiyatlardan bahsedicem, sadece Olimpiyatlar demek yeterli olmaz tabi.İngilizlerin hazırladığı o müthiş Olimpiyatlar demek sanırım yeterli olacaktır.

  Biraz daha açacak olursak; Londra 2012'yi kendimce izlemeye çalıştım. Güzel yarışlar, maçlar oldu. Phelps yine yüzdü, Bolt yine koştu. Favoriler yine kazandı. Ülkemizi branşlarında en iyi sporcular temsil etti. En fazla madalya umudumuz olan ve biz Türklerle özdeşlenen güreş ve halterde başarı gösteremedik.Aksine eskiden fazla alakamız olmayan tekvando ve 1500 metre koşuda hafızalardan silinmeyecek başarılara imza attık. Eskiden diyorum çünkü bu başarılar diğer genç sporcuları teşvik edecektir.Konuşma ciddiye bağlamadan bu yazıyı yazmamdaki amaca gelelim.

15 Temmuz 2012 Pazar

Bir Film Tavsiyesi




 "Bana İzleyebileceğim bir film tavsiye eder misiniz ?" sorusuyla başlar her şey.
Özellikle "Ederim." cevabı verenler etmesin film tavsiyesi falan. Üniversiteye geldiğiniz andan itibaren sizde de ilk yıl boşlaması, gevşemesi siz ne dersiniz işte ondan olmuştur. Gezmeler, kopmalar, oyunlar ve filmler. Üniversite toyluğundan olsa gerek herkesde "abi film önerir misin ?" muhabbeti geçer. Sonra ardı ardısı kesilmeyen cevaplar sıralanır.'Esaretin Bedeli(Shawshank Redemption)' der, onu izledim diyince 'Leon' der. O da mı olmadı Godfather der Morlon Bronda ahh ahh der. Tabi bunlar bu kadarla sınırlı kalmaz; Dövüş Kulübü (Fight Club), Ucuz Roman (Pulp Fiction) vs. Cevaplar size Imdb (Internet Movie Database) Top 250 listesinden tanıdık gelecektir, şaşırmayın. Soruyu cevaplayanda zaten filmleri ordan biliyordur. Üniversitede film alışkanlığınıza bu filmlerle başladıysanız, üzülmeyin elbet geçer.
 Sonra filmler tükenir siz tükenirsiniz geceniz gündüz, gündüzün gece olur. Hemen arkasından dizilere geçersiniz, onları da tüketirsiniz. Bir bakarsınız okul biter. Yeni filmler, diziler her zaman çıkar. En sonunda olduğunuz tek şey bilgisayar, internet bağımlısı. O yüzden siz siz olun alabildiğiniz kadar temiz havayı içinize çekin. Yazı çok karışık mesajlar içerdi ama olsun.

26 Haziran 2012 Salı

Doksanlar-Teknoloji


 Doksanlar olarak şanslı bir nesiliz, en azından ben öyle düşünüyorum. Şunu da belirtiyim doksanlar olarak nitelendirdiğim 87-91 arası diyebiliriz. Her şeyin zirvesini biz gördük teknolojinin, filmlerin, dizilerin, sporun. Bu yazıyı yazma gereğinde bulundum sırf şanslı olduğunuzu hatırlayın diye. Amacım eli kames topuna değmeden, ataride silahla ördek vurmadan, tasolardan ve futbolcu kartlarından yoksun bir neslin yetişmesine canımın yanıyor olması. Tabi ben kendimi kurtardım orası öyle ama yineden olsun. Umarım doksanlar yazısı yazma iştahımla beraber daha doğrusu uyuşukluk yapmazsam yazı dizisi olur. 90lar olarak iki nesli birbirini bağlayan son nesiliz bana göre. Eski neslin sonun yeni neslin başlangıcı. Tamam bu çok iddaalı oldu
ne yapayım elimde değil.
 İlk bahsetmek istediğim konu teknoloji.